10 Ocak 2008 Perşembe

Selülit Nedir? (Hidrolipodistrofi)3

Selülit, hormonal ve dolaşım bozukluğundan kaynaklanan bir genel dengesizliğin sonucudur ki, bunun sonuçlarından biri de suyun local olarak konnektif dokuda (cildin metabolizma alışverişlerinin yapıldığı canlı tabakası) toplanmasıdır. Bu su tutma olayı üst derinin hemen altında bulunan konnektif doku iplikçiklerinin yavaş yavaş balıkçı ağı gibi yuvarlak birikintiler meydana getirmesi ve aynı zamanda bu ilmekler arasında sayısız yağ birikintilerini tutması ile oluşur. Fonksionel olmayan bu birikintiler çoğu kez ıstırap veren hareketsiz madde durumundadırlar.

SELÜLİT’İN OLUŞUM MEKANİZMASI:

Kadında hormonal dengesizlik; Ostrojen grubu folikulin hormonu artması sonucu meydana gelir. Ergenlik, hamilelik, premenapoz. Konnektif dokuda su tutulması; Temel maddede yoğunluğun artması ve dokuda suyun toplanması. Konnektif dokuda toplardamarsal ve lenfatik staz; Temel maddenin yoğunluğunun artması damarlar üzerinde basınç meydana getirir. Kan rahat alamaz, damardaki kan akışında duraklama olur. Buna “staz” denir. Konnektif dokuda ödem; Kılcal damarlardan dışarı sızan transoda sıvının doku arasında birikmesi ve ödemin olması. Konnektif dokuda fibraz değişiklikle; Dokudaki fiziksel ve kimyasal değişiklikler sonucu file oluşur. Yağ hücrelerini bir kansol içine alarak hapseder. Hiç bir şekilde enerji olarak tüketilmeyen rejimlere isyankar fonksiyonel olmayan yağ topluluklarını, yani SELÜLİT’İ oluşturur.

Selülit oluşumunda etkili faktörler :

1) Tıbbi düzensizlikler: (kabızlık, sindirim, jinekolojik, dolaşım faktörleri)
2) Anatomik düzensizlikler: düz tabanlarda bilek bacaklarda oluşur. (adele ve kemik yapısı ile ilgili faktörler)
3) Kalıtımsal düzensizlikler: (kalıtsal ve ırkla ilgili faktörler - Akdeniz, ortadoğu ülkekeri) TİP KLİNİK BELİRTİLER TEDAVİ
Jokey pantalonu tipinde selülit Fazla şekerleme tüketimi Kan tahlili normal Hafif kabızlık Çocuksuz genç kadınlarda görülür.Uzun adet kanamaları Dolaşım bozuklukları. Mezoterapi, Ozon terapi, Diyet tedavi ve Yardımcı tedavi
Hafif troid azlığına Bağlı selülit Hastanın iştahı yoktur. Önemli dolaşım bozuklukları Çok ağrılı selülit Kabızlık ve Düşük tansiyon 10-15 seanslık mezoterapi tedavisi Ağızdan alınan ve yardımcı tedavi
Genel şişmanlıkta Görülen selülit Sinir sistemi bozulması Diyet ve Mezoterapi tedavisi
Ven yetersizliğine Bağlı selülit Kalıtım Mezoterapik tedavi Yardımcı tedavi Hergün kullanılan Kremler
Kabızlık ve sindirim bozukluklarıyla oluşan selülit Kabızlık önleyici alınmalı , Çok su içilmeli, Az tuz tüketimi, Kepek ekmeği yenilmeli, Selülozik fibrin içeren yiyecekler yenmeli
Doğum kontrol hapından Oluşan selülit Mezoterapi
Ufak koniller damarlarında Dolaşım bozukuğuna bağlı selülit Derinin mermer görünüşü, Ödem ve Kalıtım yoluyla Mezoterapi

Selülit tedavi yöntemleri ve Mezoterapi

Masaj Tedavisi:
Dolaşımı canlandırmak için yapılan masaj mutlaka anatomi bilgisi olan deneyimli ellerle yapılmalıdır. Selülit masajı yüzeyde kalmalı ve acı vermemelidir. Selülit üzerinde etkili olabilecek iki tür masaj vardır. Bunlar dolaşım masajı veya yapılabilen lenfatik drenaj masajıdır. Dolaşım masajı derialtı kanı dolaşımını iyileştirir. Özellikle de kanın bacaklardan göğüse doğru gitmesini sağlar. Belirli noktalara parmakla bastırıldığında ve belirli lenfatik düğümler istikametinde hareket edildiği takdirde kullanılmış lenf atılıp yenilenir.

Yosun Tedavisi:
Yosunlar local bandajlar şeklinde uygulanabilir. Cilt su yosununun tüm aktif maddelerini bünyesine alır. Ayrıca yağ hücrelerini küçültücü etkisinden çok sık bahsedilen iyotu da içerir. İyot yağ hücrelerinin yağını elimine etmede katalizör görevi görür.

Selülit Hakkında Bilmek İstediklerimiz.

Selüliti kendimiz tespit edebilirmiyiz?
Evet, edebiliriz. Cilt iki parmak arasında kıstırıldığında cildin görünen en dış tabakası olan epiderm değişik bir görüntü alır. Bir çeşit girinti ve çıkıntı meydana gelir ki buna “portakal kabuğu manzarası” denmektedir.

Selülit kadınlarda hangi bölgeye yerleşir?
Uyluğun üst kısmında, dizini ve bileğin iç kısımlarında, kaba et ve baldırların arka kısımlarında, üst bacakta genelde süvari pantalonu şeklinde yerleşir.

Selülit ağrılımıdır?
Evet, selülit ağrılı olabilir. Ağrının şiddeti, selülitin sinir iplikçiklerinin üstüne yapmış olduğu basınç derecesiyle orantılıdır.

Selülite ne tür bir gıda rejimi uygulanmalıdır?
Gıda rejimi su açısından zengin tuz açısından zayıf olmalıdır. Proteinden zengin bir diet önerilir. Proteinin ödemi önleyici ve iştahı kırıcı bir rolü vardır. Alkolden uzak durulmalıdır. Çünkü alkol kanda yağa dönüşür ve vücütta birikir.

Selülit varis oluşumunu etkilermi?
Evet, etkiler. Mezoterapi tedavisi sonucunda yağ hücrelerinin hacmi ufaldığından toplardamarlar üzerindeki basınç kalkar ve dolaşım rahatlar, normale döner. Selülitten dolayı varis oluşumu önlenmiş olur.Merkezimizde selülit tanı ve tedavisine yönelik deneyimli ekibimizle tüm yöntemler başarı ile uygulanabilmektedir.

selilüt ve Lazer Epilasyon

Lazer epilasyonda lazer ışınının enerjisi spesifik olarak kılın büyümesini engellemektedir. Bu açıdan lazer cildin üst tabakasına nüfuz etmektedir ve enerjiyi kıla iletmektedir. Enerji kılın içindeki pigment olan melanin tarafından absorbe edilmektedir. Absorbe edilmiş ışın enerjisi ısıya dönüşmekte ve kıl folikülüne yayılmaktadır.

Tüm folikül bölgesi, kıl foliküllerinde 60 dereceye ulaşan ısı ile tahrip edilerek nekroze edilmektedir. Lazer sistemindeki entegre soğutma epidermisin sıcaktan zarar görmesini ve işlem sırasındaki acıyı engellemektedir. Tedaviden sonra cilt üzerinde hafif bir kızarıklık görülür ise de, bu kendiliğinden kısa bir sürede yok olmaktadır.

Tedavinin etkinliği aşağıdaki faktörler tarafından belirlenmektedir.

Cilt rengi
Kıl rengi
Kıl kalınlığı
Kılın ciltteki derinliği


Kılın kalınlığı 0.03 ile 1 mm arasında olabilmektedir. Koldaki kıllar daha ince ve açık renkli iken, bikini bölgesinde daha koyu ve kalın olmaktadır. Genellikle açık renkli kıllar tedaviye daha dayanıklıdır. Bu durumlarda epilasyon için daha çok enerjiye ihtiyaç duyulmaktadır.

Kılın optimum düzeyde lazer yardımı ile ortadan kaldırılması için, genellikle 3-6 seans uygulamaya ihtiyaç vardır. Yukarıda belirtilen faktörlere (Cilt ve kıl rengi, kıl kalınlığı ve derinliği) ilave olarak daha fazla tedavi seansı için muhtelif sebepler bulunmaktadır: Kıllar sürekli değişik büyüme evrelerinde seyretmektedir. Sadece aktif büyüme evresindeki (anajen fazdaki) kıllar düzenli aralıklardaki lazer uygulaması yardımı ile kalıcı olarak yok edilebilmektedir.

Selülit Tedavisinde Kullanılan Yeni Cihazlar

Yıllar boyunca selülit birçok farklı yöntemle tedavi edilmeye çalışılmış, ama bu tedavilerden birçoğundan tatmin edici sonuçlar alınamamıştır. Günümüzde ise AWT CelluActor ve D-actor ile önemli bir yeni buluşun temsilcisi konumundadır. AWT terapisinde kullanılan iki farklı cihaz bulunmaktadır.




RSWT
Radyal Şok Dalgası Terapisi


Radyal başlıkta, AWT şok dalgasının üretilmesi için cihazın içindeki bir hava bölmesinin iç kısmına yerleştirilmiş olan bir paletten faydalanılmaktadır. Bu palet tarafından kısa süreli ve güçlü bir vibratör hissi veren şok dalgaları üretilmektedir. Bu şok dalgası septayı ikiye ayırmakta ve dermal kollajeni arttırmaktadır. Radyal başlık aynı zamanda acının kontrol edilmesinde de kullanılmaktadır. Bu başlık sinir hücrelerini uyarmakta ve tedavi bölgesindeki kan akışını arttırmaktadır. Bu tedavinin daha rahat yapılmasını mümkün kılmaktadır. Ayrıca bu radyal başlık, egzersize gerek kalmaksızın yüksek frekanslarda kas tonusunu da arttırmaktadır.

Planar başlıkta ise AWT terapisini oluşturan bir elektrik mıknatısından faydalanılmaktadır. Bu, çok kısa süreli ve yüksek enerjili bir şok dalgası meydana getirmektedir (bu dalganın süresi nano-saniyelerle ölçülmektedir). Bu yüksek enerjili şok dalgasının hastaya çok kısa bir süre ile uygulanması nedeniyle terapi hemen hemen ağrısızdır. Bu yüksek enerji ile fibröz septalar birbirinden ayrılmaktadır. Ayrıca alt dermis içindeki kollajen de uyarılmakta ve böylece yağ tümsekleri azaltılmaktadır. Enerjinin bir kısmı tedavi uygulanan alanın yakınındaki yağ hücrelerine dağılmaktadır. Enerjinin bu şekilde dağılması ile yağ hücreleri sahip oldukları içeriğin bir kısmının erimesi nedeniyle incelmektedir. Bilim, şu anda, yağların hücreler içinde depolanmasından önce vücut tarafından yakılmasına yardımcı olacak yeni yollar geliştirmektedir. Ayrıca her iki cihazın birlikte ve diğer tekniklerle beraber kullanılmasının getireceği faydalar üzerindeki araştırmalar da tarafımızdan sürdürülmektedir.

Selülit Tedavisinde Akustik Dalga Terapisinin (AWT) kullanımına ilişkin daha çok bilgi için buraya tıklayın.

Selülit İçin Akustik Dalga Terapisi

Selülit İçin Akustik Dalga Terapisi

Akustik Dalga Terapisi (AWT) selülit için yeni bir yaklaşım getirmektedir. AWT’de, selülitin başlıca iki nedeni olan fibröz septa ve yağların alt dermis içinde oluşturduğu çıkıntılar üzerinde etki gösteren şok dalgaları kullanılmaktadır. AWT tedavisi ile üretilen şok dalgaları deriden ve yağlardan geçerek fibröz septa üzerinde etkide bulunmaktadır. Bu şok dalgası septayı kollajenden ayırarak deriyi serbest bırakmakta ve bu sayede daha düzgün bir yüzey sağlanmaktadır.

Derinin Kıvrılmış Görünümü




AWT aynı zamanda dermisin kalınlaşmasına ve yağ tümseklerinin azalmasına da yardımcı olmaktadır. Ultrason görüntüleri tedaviden sonra cildin yeni kollajen oluşumu ile kalınlaştığını doğrulamaktadır.


Tedaviden önce çekilmiş deri ultrason ekoları


Tedaviden sonra derinin kalınlaştığını gösteren ultrason ekoları

Dermisin kalınlaşması cilt içine doğru çıkıntı oluşturan yağ tabakalarını azalmasına yardımcı olmakta ve ayrıca selülitli görünümü de azaltmaktadır. Selülite yol açan başlıca nedenlerin ikisi üzerinde de etkili olan AWT selülitli görünümün iyileştirilmesinde eşsiz bir terapidir.

Selülitin Nedenleri Nelerdir?2

Yakın bir zaman öncesine kadar selülitin nedenini bulmak için yapılmış olan çok az sayıda araştırma vardır. Bunun sonucunda ise birçok varsayım ortaya atılmış olsa da pek az soruya yanıt bulunabilmiştir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar selülitin başlıca iki nedeni olduğunu ortaya çıkarmıştır. Birincisi yağı oluşturan bağ dokusunun destek sisteminin sertleşmesidir. Bu kısımlara bağ dokusu bölmeleri (fibröz septa) denilmektedir. Bunlar kollajen yapısındadır.

Zamanla bu bölmeler sertleşmekte ve kısalmaktadır. Bu kısalma, selüliti karakterize eden çukurumsu görünümün büyük bir bölümünde etkendir. Ayrıca, bu büzülüp kısalmadan dolayı kan damarları ve lenf dolaşım sistemi de bloke olmakta ve kan damarlarının bu biçimde engellenmesi fibröz septaları daha da sertleştirmektedir. Lenf sisteminin bloke olması ise kalın, kaba ve düzensiz bir deri görünümüne neden olmaktadır.


Selülitin başlıca nedenlerinden ikincisi ise yağ hücrelerinin “retiküler dermis” olarak bilinen derinin alt kısmı içinde çıkıntı oluşturmasıdır. Bu çıkıntılar ise çukurlaşmayı arttırarak görünümü daha da kötüleştirmektedir.



Selülit tedavilerinde gerçekten iyi sonuçlara ulaşılabilmesi için bu sorunların ikisinin de masaya yatırılması gereklidir. Son döneme kadar uygulanan tedavilerde bu sorunlardan herhangi birine ilişkin etkili bir yöntem mevcut olmadığı gibi ikisine birden yönelen tedaviler ise çok daha az sayıda ve verimsiz olmuştur. AWT bu sorunların her ikisini birden ele alacak ve bunu en az acı ve yan etki ile yapacak bir tedavi sağlanmasında Türkiye’deki ilk uygulamadır: Bu uygulamanın adı Akustik Dalga Terapisi(AWT)’dir.

Selülit Nedir?2

Selülit cilt dokusunda meydana gelen ve cilde bir “portakal kabuğu” görünümü veren değişimlerdir. Selülit kadınlarda çok daha yaygın görülmektedir. Araştırmalar, kadınların %85-98’inde belli bir ölçüde selülit olduğunu göstermektedir. Yağlar erkekler ve kadınlarda farklı biçimlerde oluşmaktadır. Erkeklerde yağları oluşturan ve destekleyen bağ dokusu iplikleri temel olarak deriye paralel bir biçimde uzanmaktadır. Bundan dolayı erkeklerde deri altında biriken yağ tabakaları en düşük seviyede çökmeye maruz kalmakta ve böylece de erkekler daha düzgün bir cilde sahip olmaktadır. Ama ne var ki kadınlardaki yağ tabakası deriye dik olarak oluşmakta ve bunun bir sonucu olarak da, bağ dokusunun destek yapısı, deriyi aşağıya çekmekte ve pürüzlü bir yüzey meydana gelmektedir.



Selülit kadınlarda yaşanan normal bir süreçtir ve bu nedenle bilim uzun yıllar boyunca selülit tedavisi ile ilgilenmemiştir. Selülitin nedenini belirleme için yapılan araştırmaların tümü sadece son birkaç yıl içinde gerçekleştirilmiştir. Selülitin etkili tedavi yöntemleri ise daha da yeni gelişmelerdir. Selülit yüzeyel yağ tabakaları arasında oluşmaktadır. Vücuttaki tüm yağ katmanları içinde yalnızca bu yüzeyel tabaka selülitten etkilenir. Yüzeyel tabaka kilo kaybından etkilenen en son tabakadır. Bu nedenle egzersiz ve kilo verme selüliti ortadan kaldırmamaktadır. Düzenli olarak egzersiz yapan ve düşük yağlı beslenme diyetleri uygulayan kadınlarda bile hala selülit görülebilmektedir. Bu durum, selülitin kontrol altına alınmasını ve selülit tedavisini tümüyle farklı bir sorun haline getirmektedir.

Selülit Nedir? Nasıl Oluşur?

Selülit veya selüloid, herşeyden önce bir hastalık durumu değildir. Kadınlarda vücudun değişik yerlerinde ortaya çıkabilen, görünümü bozan estetik bir sorundur. Kalçalar, basen bölgesi ve bacaklar en sık görüldükleri yerlerdir. Görülen alanın büyüklüğü kişiden kişiye değişmektedir. Her 100 kadından 80'inde görülmektedir.

Bütün kaynaklarda cildin portakal kabuğu görünümünden söz edilir. Cilt altındaki bazı yuvarlak nödüllerin (yumrular) cildin pürüzsüzlüğünü bozmasıdır. Selülit, yağ doku hücrelerinin yapısındaki bazı değişiklikler nedeni ile yuvarlak yumrulu yapılar haline gelmesi ile oluşur.

Kadınların cilt yapısı erkeklerden farklıdır, daha ince ve narindir. Hormonal yapılarda da kadın ve erkek farklılık gösterir; östrojen, ciltte fazla miktarda su tutulmasına neden olur. Yapısal ve hormonal değişiklikler, kadınlarda selüliti oluştururken, erkeklerde selülit görülmez. Selülit yağ dokunun miktarı ile ilgili değildir. Çok zayıf kişilerde bile selülit kendisini gösterebilir. Ailesel faktörün de önemi büyüktür, ailesinde selülit olan kadınların kendilerinde de selülit görülme olasılığı daha fazladır.

Selülitin bir gelişimi vardır, erken dönemlerde selülitle baş etmek daha kolaydır, ilerki dönemlerde çok zordur. Yaş ilerledikçe cilt, hormonların azalması nedeni ile suyunu kaybeder ve daha ince kuru bir hal alır. Cildin incelmesi selüliti daha belirgin hale getirir.

Ergenlikle birlikte salgılanmaya başlanan kadın hormonları vücuda kadınsı bir şekil verirken cilt yapısını ve yağ dokularıda etkiler, selülit bu yaşlardan itibaren ortaya çıkabilir.

Selülitin tam olarak nasıl oluştuğu bilinmemektedir. Bu konuda kabul gören yaklaşıma göre selülit, birdenbire oluşmaz. Önceleri selülit oluşacak bölgelerdeki kan akımı ve kan damarlarında bazı değişiklikler görülmeye başlanır. Damar duvarlarının geçirgenliği artar. Özellikle de östrojen hormonunun etkisi ve diğer sebeplerle kanın sıvı kısmı, damarlardan dışarı sızar. Bu sızıntıyla birlikte, hücreler arası alanda sıvı birikimi olur. Tıpta, hücreler arasındaki sıvı birikimine "ödem" adı verilir. Vücut, bölgede biriken sıvıyı, lenf sistemi ile uzaklaştırılmaya çalışır. Biriken sıvı, bu bölgedeki yağ doku hücrelerini sıkıştırır ve fonksiyonlarını bozmaya başlar.

Kadın ve erkeğin cilt yapısındaki bir farklılık da ciltaltı dokularıyla, cildi bağlayan bağ doku elemalarının dağılımıdır. Erkeklerde daha sık ve kalın bağlantılar bulunurken, kadınlarda daha seyrek ve ince bağlar yeralır. Kadın cilt yapısındaki bu gevşeklik, selülite eğilimli bölgelerde, daha fazla sıvı birikmesine ve yumruların oluşmasına neden olur.

Selülit oluşumunu bir çok faktör etkiler. Selülit, ilerleyen bir süreçtir. Sigara, atardamarlarda büzülmeye neden olan bazı kimyasal maddeler içerir. Etkisi, özellikle dolaşımı hücresel seviyede bozulmuş olan bölgelerde daha yoğundur. Bu bölgelere kan daha az gelir. Dolaşımı bozan tek faktör sigara değildir. Özellikle beslenme rejimimizin kötü olması ve doymuş yağ kullanımının fazlalığı, damar duvarlarında yağların birikmesine ve damar sertliği denen "artheroskleroza" neden olmaktadır. Damarlarda bu tür değişimlerin çok erken yaşlarda başladığı bilinmektedir. Amerikan Pediatristler Derneği çocuk beslenmesinde 2 yaşından itibaren doymuş yağların yer almamasını veya çok azaltılmasını önermektedirler. Damarlarda çok erken yaşlardan itibaren görülmeye başlanan bu değişiklikler, dolaşımı bozan ciddi bir faktördür. Dolaşımı bozulan bölgedeki yağ hücreleri, normal yapılarını zamanla kaybedeler (bu hücrelerde zaten çevrelerindeki ödemden dolayı da fonksiyonlarında bozulma oluşmaktadır), fazla miktarda sıvı biriktirirler ve nodüler (yumrusal) bir yapı alırlar.

Sıvı biriktirmiş ve fonksiyonları bozulmuş yağ hücreleri, çevrelerindeki ödem sıvısı, bozulmuş dolaşım ve cilt yapısındaki gevşek bağ dokusu nedeniyle yumrular oluşturur.

Selülit, damarlardan sıvı sızması ile başlar, ödem oluşur. Ardından yağ doku hücrelerinde sıvı birikmesiyle, bu bölgedeki dolaşım bozulur ve lenf sistemi, biriken sıvıyı uzaklaştırmakta yetersiz kalır. Cilt inceldikçe, ciltteki yumrulu görünüm daha da belirgin bir görünüm alır.

Selülitin ortadan kaldırılabilmesi için olumsuz faktörlerin de ortadan kaldırılması gerekir.
Selülitle savaşta en önemli nokta erken başlamaktır.
Selülitin varlığını erken dönemde anlamanın yolu, selülitin sık görüldüğü bölgelerdeki deriyi iki elle sıkıştırmak ve yüzeyi kontrol etmekle olur. Şüpheli durumlarda veya selülidin varlığında bu konuda uzman bir kişiye danışın.

Selülit oluşumundaki faktörlerin çokluğu yine selülit ile savaşma yöntemlerininde çok olmasına neden olmuştur. Bunlardan hangilerinin sizin için gerekli olduğu, ancak bir uzmanın değerlendirmesinden sonra saptanabilir

ŞİŞMANLIK İLE SELÜLİT ARASINDA NE FARK VARDIR?

Bu ikisini kesinlikle karıştırmamak gerekir. Eğer kişi şişmansa mutlaka selülit`i de olur. Ama selülit`in cildin derin dokularını bile etkileyen, temelde hormonal kökenli özel bir bozukluk olduğunu bilmek gerekir. Bu bozukluk, son derece zayıf kadınlarda bile görülebilir. Fazla kiloların tüm vücuda yayılmasına karşın selülit, bacak, baldır, kol gibi belirli bölgelerde görülür.

SIK SIK KİLO ALIP VERMEKTEN NİYE KAÇINMALIYIZ?
Bazı kimseler sürekli kendilerini kısıtlamaktansa, çok kötü bir görünüş alıncaya kadar yiyip şişmanlar, sonra da bu kilolarını çok hızlı bir şekilde vermeye çalışırlar. Bu sistemin sakıncaları çok fazladır. Bu tür rejimler organizma için zararlı, metabolizma içinse korkunçtur. Ayrıca sık kilo alıp verme, mekanik faktörler nedeniyle cildin kendini bırakmasına neden olur, deride çatlaklar meydana gelir.

GÜNDE 3 LİTRE SU İÇİLMELİ Mİ?
Toksinleri ve zararlı maddeleri vücuttan atmak için, günde ortalama 1.5 litre su içmek gerekir. Ancak bu, herkes aynı miktarda su içecek demek değildir. Çünkü her insanın gereksinim duyduğu miktar değişir. Genel olarak içilecek sıvı miktarı kiloyla da ilişkilidir. 100 kiloluk bir kişi fazla zorlanmadan bir günde 3 litre su içebilir. Oysa 40 kiloluk biri için bu miktar fazla gelebilir. Ayrıca, vücutları su tutan kadınlar, içmeye başlar başlamaz şişkinlik meydana gelir. Bu durumda selülit`ten önce bu rahatsızlığın tedavisi ele alınmalıdır.

SPOR SELÜLİT`İ TEDAVİ EDER Mİ?

Hayır. Sert sporlar, vücudun belirli bir kısmını çalıştıran ve düzensiz yapılan sporlar hiçbir işe yaramaz. Selülit`e karşı en etkili spor tempolu yürüş ve yüzmedir. Fakat tıbbi olarak, bütün sporlar içinde en iyisi jimnastiktir. Bunun bir avantajı da herkes tarafından istenildiği yerde, istenilen zamanda ve şekilde uygulanabilmesidir.

SELÜLİT ÇOK OLDUĞUNDA TEDAVİSİ DAHA MI ZORDUR?
Hayır. Tedavi daha uzun sürer, ama daha güç olmaz. Yöntem her zaman aynı olup esas zor olan, hastaya kendini sevmeyi öğretmek, harekete geçirmek ve mücadele bilinci kazandırmaktır.

HAMİLELİK SELÜLİT`E UYGUN ORTAMI HAZIRLAR MI?

Vakaların çoğunda hamilelik gerçekten selülit`in belirmesine neden olur. Çünkü doğumdan önce ve doğumdan sonra meydana gelen hormonal değişimler, gerçek bir dengesizliğe neden olur. Doğumdan sonra selülit biraz azalsa da bir miktar selülit birikimi kalır.

MENOPOZ DÖNEMİ ŞİŞMANLAMA DÖNEMİ MİDİR?
Menopoz döneminde özellikle kiloda fazlalığa doğru belirli bir eğilim olur. Ayrıca hormonal dengesizlik, vücudun su tutması ve selülit görülür. Psikolojik açıdan, kadın cinselliğindeki değişim ve buna eklenen çeşitli olaylar kadınlarda depresyona doğru bir eğilim yaratabilir. Kadınlar da kendilerini avutmak için genellikle kontrolsüz ve hatta oburluğa varan bir yeme alışkanlığının içine düşer ve kilo alırlar.

SELÜLİT HANGİ YÖNTEMLERLE TEŞHİS EDİLİR?

Termografi: Vücutta kan dolaşımının normal olduğu bölgelerde vücut ısısı da normal olur. Dolaşım bozukluğu olan yerlerde kanlanma azalacağı için, bu bölgeler vücudun normal ısısından daha soğuk olur. Selülit`in oluşma nedenlerinden biri dolaşım bozukluğu olup termografi ile dolaşım bozukluğunun ve selülit`in yeri de teşhis edilir.

Ekografi: Bir çeşit ultrason cihazı olup uygulandığı yerin, ayrıntılı olarak görünümünü sağlar. Selülit`e uygulanma amacı deri kalınlığının ve yağ tabakasının kalınlığının ölçümüdür.

Manyetik rezonans: Vücudun 3 boyutlu incelenmesi imkanını sunar. Bu sayede cilt kalınlığı, yağ tabakası ve oluşabilecek ikincil, üçüncül (tümör, yapısal bozukluklar) nedenlerin varlığının ya da yokluğunun tespitini sağlar.

SELÜLİT`TE UYGULANAN MEZOTERAPİ YÖNTEMLERİNDE HEDEFLENEN AMAÇ NEDİR?
Tedavinin asıl amacı selülit`i oluşturan süreci tersine çevirmek ve yağ hücreleri düzeyinde lipolizi tekrar harekete geçirmektir. Yani, birikimi ortadan kaldırmak, lenf ve kan dolaşımını rahatlatmak, lipoliz mekanizmasını tekrar harekete geçirmektir.

LİPOLİZ NEDİR?
Yağ hücrelerinin boşluğunda depolanan yağların kimyasal olarak parçalanması ve eritilmesi, enerji olarak vücuda verilmesi olayı olarak tanımlanır.

SELÜLİT KAÇ AŞAMADA GELİŞİR?

Selülit üç aşamada gelişir. Birinci aşaması dolaşım bozukluğudur, damarlardan çıkan su dokulara dolar. Dokular acılı ve duyarlıdırlar. Ödemli denilen bu devrede başarılı bir şekilde tedavi yapılabilir. Bu devrede tedavi yöntemi mezoterapidir. İkinci aşamada, ödem daha da fazlalaşır. Bu aşamada selülit`i buradan atmak oldukça güç olmasına karşın, tıpta mezoterapi ile başarılı bir tedavi mümkündür. Üçüncü aşamada, bu dokularda biriken yağ, su ve tuz molekülleri organizma tarafından kullanılamaz ve selülit yerleşir.

SELÜLİT`TE NASIL BİR BESLENME REJİMİ UYGULANMALIDIR?
Rejimin, su açısından zengin, tuz açısından zayıf olması gerekir. Selülit tedavisinde tuzu asgari düzeye indirmek gerekir. Balık, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanı ve yumurta yenilerek protein açısından zengin bir beslenme uygulanır. Proteinler ödemi önler ve iştah artırır. Şekerlemeler, hamur işleri, bakliyat kaldırılmalıp, alkolden uzak durulması gerekir. Zira alkol kanda yağa dönüşür ve vücutta birikir.

SELÜLİT`İN NEDENLERİ NEDİR?

Hormonal nedenler: Hiper folikülin, yani kadınlarda yumurtalardan salgılanan folikülin hormonunun artışı. Bu hormon, dokularda su tutma özelliği nedeniyle selülit`e zemin hazırlar.
Soya çekim: Anne selülit`li ise çocuğunda da selülit görülebilir.
Dolaşım bozukluğu (damar yetmezliği): Selülit ve damar yetmezliği birbirine paralel gider. Yani selülit damar yollarında oluşur ve damarları sarar, sıkar. Bu durum kan dolaşımını daha da zorlaştırır ve varisler meydana gelir. Bu da damar yetmezliği, selülit, varis, daha ileri derecede damar yetmezliği olarak gittikçe ciddi boyutlara varır.

SELÜLİT`İN OLUŞMASINDA DİĞER NEDENLER NELERDİR?
Kabızlık, hipotiroid, doğum kontrol hapı kullanımı, karaciğerin kötü fonksiyonu ve sinirsel düzensizlik.

ZAYIF KADINLARDA SELÜLİT OLUR MU?

Evet, selülit zayıf hatta sıska kadınlarda bile görülebilir.

SELÜLİT AĞRILI MIDIR?

Evet, selülit ağrılı olabilir. Ağrının şiddeti selülit`in sinir liflerinin üzerine yapmış olduğu basınç derecesiyle orantılı olarak değişir.

SELÜLİT NELERDEN OLUŞUR?

Selülit üç elemandan oluşur: 1-Dayanıklı hale gelmiş bölmeli bir konjonktif doku. 2-Su molekülleri ve tuz molekülleri. 3-Konjonktif doku içine hapsolmuş yağ hücreleri birikintileri. Bu bölgesel yağ birikimi, cildin hareketliliğinin azalması ve kalınlığının artmasıyla kendini gösterir. Elle dokunulduğunda cilt pütürlü, sertleşmiş ve muntazam olmayan bir görüntü verir.

SELÜLİT BİR HASTALIK MIDIR?

Evet, selülit bir hastalık olup tıptaki adı Hidrolipodistrofidir.

SELÜLİT TEŞHİSİNİ KENDİMİZ KOYABİLİR MİYİZ?
Evet. Cilt iki parmak arasında kıstırıldığında, cildin dış tabakasında girinti ve çıkıntılar meydana gelir ki tıpta buna portakal kabuğu görünümü denir.

SELÜLİT KADINLARDA HANGİ BÖLGELERE YERLEŞİR?
Uyluğun üst kısmı, dizin ve bileğin iç kısımları, kaba et ve baldırların arkası ve üst bacaklara genelde süvari pantolonu şeklinde yerleşir.

SELÜLİT`TEN NASIL KORUNULUR?

Kilonuzu koruyun. Günde 1500 kalori alın.
Çok hareket edin, örneğin jogging yapın, bisiklete binin, yüzün, jimnastik yapın.
Ayrıca vitamin ve mineral alın. A ve E vitaminleri deriyi düzgünleştirir, magnezyum metabolizmayı harekete geçirir, fosfor ve silisyum dokuları kuvvetlendirir.
Vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızı turp, maydanoz, kereviz, çilek ve pilav yiyin.
Tuz, şeker, alkol, sigara, koyu çay, kahve, çikolata, kızartma ve undan uzak durun.
Derinin kanla beslenmesini teşvik edin. Örneğin masaj eldiveni ile kendi kendinize yapacağınız masajla, bir sıcak, bir soğuk duşu sorunlu yerlere tutun. Saunaya gidin.